Müteahhit savruktu, sorumsuzdu. Yeterince çalışmıyordu. Bütün taşeronları ile sorunlar yaşıyordu. O günlerde yazdıklarımdan kesinlikle pişman değilim. Kentten yükselen tepkiler karşısında dönemin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç.Dr.Tahir Büyükakın dik durdu. Proje iptal edilebilir, müteahhit değiştirilebilirdi. Büyükakın, “Kent sabretsin. Bu tramvay kenti rahatlatacak “ diye ısrar etti. Topu topu 8 kilometrelik hatta çalışan tramvayın günde 16 bin yolcu taşıması hedefleniyordu. Ama bugünlerde sayı 41 bin rakamına ulaşmış. Günlük sefer sayısı 120’den 274’e çıkmış. Tramvay sürekli önümüzden gelip geçiyor ve özellikle günün bazı saatlerinde hep dolu geçiyor.
Bugün hala İzmit’in trafik ve ulaşım sorunu var. Hem de büyük boyutlarda. Ama bir de şöyle düşünün; ya tramvay olmasaydı. Emin olun, çok daha büyük sorunlar yaşanırdı.
Tramvay, batıda otogar, doğuda Sekapark arasında 8 kilometrelik bir hatta çalışıyor. İzmit’in hareketli bölgeleri İnönü Caddesi, Yürüyüş Yolu bölgesinden geçmiyor. Buna rağmen günde 40 binden fazla yolcu taşıyor. Bir kere tramvaya binenler, konforu, rahatlığı, temizliği görünce vazgeçmiyor. Üstelik ucuz.
Tramvay sayesinde özellikle Yahya Kaptan’ın şehir içindeki ulaşım sorunu ortadan kalktı. Pek çok özel aracın şehir içine girmesine gerek kalmadı. İzmit, artık tramvayın uzatılmasını bekliyor. Umarım, Kuruçeşme yönüne devam eden çalışmalar da artık biter. 2019’dan sonra da metro hayali yerine, tramvayı batı ve doğu yönünde uzatmanın, bazı kılcal damarlara girmenin çabası içinde olmalıyız.
Bilecik Valisi Tahir Büyükakın’a, tramvay inşaatı sırasında ortaya çıkan tepkilere dayandığı, öyle veya böyle bu işi bitirdiği için teşekkür borcumuz var. İzmit, tramvayla güzelleşti. Belki çok rahatlamadı ama bir de şöyle düşünün. Günde 40 binden fazla yolcu taşıyan tramvay olmasaydı, şimdi bu kent kim bilir ne haldeydi?
Kaynak: İsmet ÇİĞİT - www.ozgurkocaeli.com.tr