İZBAN’da işe alım ve imza yetkisi olan TCDD, grevin ilk gününden bugüne sessizliğini koruyor.
Suçlamaların hedefinde olan İZBAN işçileri emeklerinin karşılığını almak ve diğer raylı ulaşım sistemi işçileri ile aynı haklara sahip olmak dışında bir amaçlarının olmadığını vurguladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD’nin ortak kuruluşu, kent için toplu ulaşım sisteminin ayaklarından biri olan İZBAN’da çalışan işçiler toplu sözleşme talepleri kabul edilmediği için greve devam ediyor. İlk günkü kararlığı ile hareket eden 343 Demiryol-İş üyesi İZBAN işçisinin grevi birinci ayını doldurmak üzere.
Evrensel'den Metehan UD'un haberine göre, "İZBAN’ın ortağı olan her iki kurum da işçilerin taleplerini dikkate almazken özellikle büyükşehir ayağı, işçileri halkla karşı karşıya getirmeye çalışan bir politika yürütüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP'li bazı İzmir milletvekilleri hem basına yaptıkları açıklamalar hem de sosyal medya paylaşımlarıyla İZBAN işçilerini grevi sürdürdükleri için suçluyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu grevin arkasında farklı bir senaryo olduğunu iddia ederken, son olarak açıklama yapan CHP'li vekil ve DİSK Eski Genel Başkanı Kani Beko da grevi politik olarak nitelendirdi. Ulaştırma Bakanlığı ile TCDD yönetimi ise işe alım ve imza yetkisi olan 10 kişilik yönetim kurulunun 5 üyesi TCDD görevlisi olmasına rağmen ilk günden bugüne sürdükleri sessizliğini koruyor.
YÜZDE 26 ZAM BÜTÜN İŞÇİLER İÇİN DEĞİL
İşçilere yönlendirilen suçlamalardan biri ‘Teklif edilen yüzde 26 oranındaki zammı kabul etmeyerek CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesini yerel seçimler öncesinde zora sokmak ve AKP'ye çalışmak’ şeklinde. Ancak bu zam oranı bütün işçiler için geçerli değil. 343 İZBAN işçisinin sadece 47’si (muhasebe ve gişe çalışanları) için yüzde 26 oranında zam verilirken bu oran diğer işçiler için yüzde 19 ila 21 arasında. Verilen teklif çoğu işçi için enflasyon oranında. O da hükümetin son iki aydaki müdahalesi ile düşürülen rakama denk geliyor. İşçiler “Neden sadece İzmir'de grev oluyor” sorusuna, aynı işi yaptıkları diğer illerdeki raylı ulaşım işçilerine göre aldıkları ücretin daha düşük olmasını gösteriyor.
‘SENARYO SİYASİLERİN İŞİ BİZ HAKKIMIZI ARIYORUZ’
İşçilerden araç bakım teknisyeni Hasan Bacak, “Madem grev CHP'ye yönelik neden CHP'nin elindeki diğer illerde grev olmuyor” sorusunu yöneltiyor. Grevin İZBAN'ı yönetenlerin ücret politikasından kaynaklı olduğunu ifade ederek, “Ortaklardan birisi ya ortaklığı devretsin ya da tamamını alsın. Biz de en azından kime hesap vereceğimizi bilelim. Biz senaryo nedir bilmeyiz ama bildikleri bir şey varsa açıklasınlar biz de bilelim, senaryo siyasilerin işidir. Biz işçiyiz, hakkımızı arıyoruz. Aramızda farklı siyasi partilere üye insanlar var ve bu kadar farklılığın olduğu bir yeri tek bir siyasi senaryonun arkasında toplayamazsınız. Biz evimize kaç ekmek götüreceğimizi, maddi sorunlarımızı çözüp çözemeyeceğimizi düşünüyoruz” dedi.
‘İŞÇİLERİN YARISINI CHP'Lİ BELEDİYE ALIYOR’
Makinist Mücahid Yavuz ise kimsenin yönlendirmesi ile hareket etmediklerinin altını çizerek şunları söyledi: “İşçilerin almış olduğu maaş yeterli olsa zaten böyle bir şey yapma imkanımız olmazdı, grev sürecinde 343 işçi de bir bütün olmazdı. Burası hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem de TCDD'ye ait olduğu için işçiler yarı yarıya alınıyor. O yüzden CHP'li belediyenin aldığı işçiler bundan dolayı böyle bir işe girmezlerdi. Bizim buradaki davamız ekmek davası, hak ettiklerimizi alma davası, siyasetimiz de ekmek siyaseti. Bizim sözleşme tarihlerimiz belli, mutlaka iki yılda bir seçim denk geliyor. Greve çıkarken bunu bir fırsat olarak değerlendirmedik” dedi.
‘BİZİ İZMİR HALKINA YANLIŞ ANLATIYORLAR’
Sendikanın işçileri değil, işçilerin sendikayı yönlendirdiğini dile getiren Yavuz, “Karar mekanizması biziz. TCDD yarın kalkıp ‘Biz işçilerin istek ve taleplerinizi karşılayacağız’ derse o zaman Büyükşehir kabul edecek mi? İşi kalkıp da siyaset cenderesine atanlar bizi İzmir halkına yanlış tanıtıyor. Eminim ki İzmir halkı gerçeği anlayacaktır. Bu grevden de sonuç almadan bitirme gibi bir niyetimiz yok. Göreceksiniz hak eden kazanacaktır. Biz kendimizi anlatmaya devam edeceğiz” dedi.
İZMİRLİLERİ GREV ALANA GELME ÇAĞRISI
İşçilerden Koray Yıldırım da İZBAN'ı iki farklı zıt kutbun yönettiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Biri TCDD’den ötürü hükümet diğer tarafı da CHP'li yerel belediye. Eğer bir siyasi senaryo varsa bu işçinin dışında oluşan bir şey. İşçiler burada emeğinin hakkını alabilmek için grevde. Bizi bağlamıyor siyasi senaryolar. Biz emeğimiz için mücadele ediyoruz. Bütün siyasetçilere kapımız açık, gelsinler onlara da anlatalım. Burası sekiz senelik bir işletme bu süreçte işçi lehine hiçbir gelişme olmadı, her sözleşme dönemi taleplerimizi ötelediler. Sosyal medyada siyasileri haklı bulanlar gelsinler bizden çalışma ortamımızı, işimizin riskini dinlesinler, maaş bordrolarımız açık görsünler, verilen zamlar ortada. Biz burada ağır bir iş yapıyoruz, can taşıyoruz. Asgari ücrete bu işi yapalım diyenler gelip burada çalışmaya başladıklarında bir sonraki grevi kendileri yapacaklardır.”(Evrensel)
RayHaber
RaillyNews
BlauBahn
OtonomHaber
TeleferikHaber
TÜRKİYE
Home
/
35 İzmir
/
Banliyö Trenleri
/
Demiryol-İş
/
DEMİRYOLU
/
Ege Bölgesi
/
GENEL
/
İZBAN
/
İZBAN Grevi
/
İZBAN işçileri
/
İzmir Büyükşehir Belediyesi
/
KENTİÇİ Raylı Sistemler
/
Manşet
/
TCDD
/
TÜRKİYE
/
İZBAN İşçileri: "Farklı Senaryo Yok Ekmek Siyaseti Var"
İZBAN İşçileri: "Farklı Senaryo Yok Ekmek Siyaseti Var"
TÜRKİYE
Labels:
35 İzmir,
Banliyö Trenleri,
Demiryol-İş,
DEMİRYOLU,
Ege Bölgesi,
GENEL,
İZBAN,
İZBAN Grevi,
İZBAN işçileri,
İzmir Büyükşehir Belediyesi,
KENTİÇİ Raylı Sistemler,
Manşet,
TCDD,
TÜRKİYE