Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak hayatın her alanına dokunduklarını söyleyen Bakan Karaismailoğlu, 5 tane ulaşım modunun en önemlilerinden birinin denizcilik olduğunu ifade etti.
Denizciliğin ihracat ulaşımının bel kemiği, olmazsa olmazı olduğuna dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, “2030 yılında ulaşılacak olan 3.5 milyar tonluk dünya ticaret hareketine mutlaka İstanbul’dan yön vermemiz gerekiyor. Yine dünyadaki 25 milyar tona ulaşacak ticaret hareketliliğinde Türkiye’nin ve İstanbul’un söz sahibi olması gerekiyor. O yüzden ciddi mega projelere hazırlıklı olmamız gerekiyor” dedi.
“Tersane İstanbul 2022 yılı sonunda etap etap hizmete girecek”
Tersane İstanbul’un etap etap 2022 yılı sonu itibariyle hizmete gireceğini vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, “Bittiği zaman özellikle müzeleri, tiyatro-sinema salonları, sosyal alanlarıyla burası İstanbul’a çok kıymet verecek yerlerden bir tanesi olacak. Buranın tersane vasfının olması ve denizcilikle bağlantısından dolayı Denizcilik Zirvesi’nin ilkini burada yapmayı tercih ettik. Her gelen arkadaşlarımız, ‘aa burada böyle bir yer mi vardı’ diye hayretle bakıyor. İnşallah bittikten sonra burası çok daha kıymetli bir yer olacak” ifadelerini kullandı.
Ulaştırma ve Haberleşme Şurası Ekim başında yapılacak
Ekim ayının başında yapılacak olan “Ulaştırma ve Habereşme Şurası” hakkında da bilgiler veren Bakan Karaismailoğlu, tüm ulaşım modlarını uluslararası bir şurada tartışıp konuşacaklarını ve hazırlıkların sıkı bir şekilde sürdüğünü belirtti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli bakanlıklarından biri olduğunu aktaran Karaismailoğlu, “Siz günün ihtiyaçlarına ve gelişen ihtiyaçlara, meydana gelecek ihtiyaçlara hazırlıklı olmak zorundasınız. Bu yüzden sizin bir master planınız olması lazım. Bu sırf denizde değil, karayolunda da, havayolunda da, raylı sistemlerde ve haberleşmede de bir master planınız olması lazım. Çünkü ihtiyaçlar gelişiyor, standartlar yükseliyor, teknolojiler gelişiyor, hareketlilik artıyor ve sürekli üzerine koyarak gidiyor. O yüzden sizin 5 yıllık, 10 yıllık ve 50 yıllık planlarınız olmak zorunda. Master plan olmadan devleti yönetmeniz mümkün değil. Özellikle kendi ülkemiz için söylüyorum. Bizim az paramız var ama bu az parayla maksimum fayda sağlamak zorundayız. Özellikle vakit ayırıp planlama aşamaları, etütleri ve projelendirme vasıflarını çok iyi yapmamız lazım. Onlara çok vakit ayırıp kısa sürede imalat yapmak lazım. Bu maksimum faydayı sağlamak için planlama aşamasını çok iyi planlamamız lazım” şeklinde konuştu.
“Denizcilik, ihracat ulaşımının bel kemiği”
Denizciliğin ihracat ulaşımının bel kemiği, olmazsa olmazı olduğuna dikkat çeken Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
“Dünya’da Çin’den Avrupa’ya yıllık 710 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var. Türkiye’de Çin ile Avrupa arasındaki tam ortada Avrasya’nın merkezinde. Coğrafi konumumuzun avantajlarını mutlaka fırsata çevirmemiz gerekiyor. Bunu hem fırsata çevirmeniz gerekiyor hem de dünyadaki ulaşım hareketlerine yön vermeniz gerekiyor. Sizin küresel bir lojistik planlayıcı olmanız gerekiyor. Çünkü tam Avrasya’nın merkezindesiniz. Şu anda bile dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton, bunun 1.7 milyar tonu Karadeniz’de dolaşıyor. Ama önümüzdeki 2030 yılında bunun 2 katına çıkması, dünyada 25 milyar tona Karadeniz etrafında da 3.5 milyar tona çıkacak bu yükün miktarı. Şu an Karadeniz’de ki bu ticaret gölünün tek çıkış ağzı İstanbul Boğazı, sonuçta burada bile şu anda yaşadığımız çok ciddi sıkıntılar var. Bu sıkıntıları bugün bile yaşıyoruz. Ama önümüzdeki 2030 yılına hazırlıklı olmamız lazım. 2030 yılında ulaşılacak olan 3.5 milyar tonluk dünya ticaret hareketine mutlaka İstanbul’dan yön vermemiz gerekiyor. Yine dünyadaki 25 milyar tona ulaşacak ticaret hareketliliğinde Türkiye’nin ve İstanbul’un söz sahibi olması gerekiyor. O yüzden ciddi mega projelere hazırlıklı olmamız gerekiyor.”
Türkiye genelinde yapılan mega projelerden bahseden Karaismailoğlu, bu projelerin bir puzzle’ın parçaları olduğunu kaydetti.
“Boğazda sıra bekleyen gemilerin Marmara denizinde yarattığı kirlilik, çevre kirliliği şu anda konuştuğumuz müsilajın nedenlerinden bir tanesi”
Marmara’da İstanbul Boğazı’ndan geçmek için sıra bekleyen onlarca gemiyi işaret eden Bakan Karaismailoğlu, “Onların Marmara denizinde yarattığı kirlilik, boş dururken bile günlük yüzlerce litre yakıt yakarak egzoz emisyonlarının salgıladığı çevre kirliliği şu anda konuştuğumuz müsilajın nedenlerinden bir tanesi denizdeki kirlilik, hareketsizlik ve deniz suyundaki sıcaklık. Burada bulunan onlarca geminin verdiği etki. Siz buraya bir çözüm bulmaz, alternatif su yolları üretmezseniz bu onlarca gemi birkaç yıl sonra yüzlerce gemiye dönüşecek” diye konuştu.
İstanbul Boğazı’nda etkinlik yapmak için bekleyen onlarca talebin olduğunun altını çizen Karaismailoğlu, boğaz trafiğinden dolayı etkinliklere müsaade edemediklerini kaydetti. Karaismailoğlu, alternatif İstanbul Kanalı yapıldığında buradaki etkinliklere daha çok vakit olacağını söyledi.
“Kanal İstanbul’un yüzde 78’i doğal kanal”
Kanal İstanbul’un uzunluğunun 45 kilometre olacağını söyleyen Bakan Karaismailoğlu, “Şu anda yüzde 78’i doğal bir kanal. Diğer kalan yüzde 22’lik kısımda da ciddi bir toprak hareketi olacak” ifadelerini aktardı.
“Bilim adamları çalışmalar yaptı”
Su kaynaklarının korunmasıyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalara da değinen Karaismailoğlu, “Su kaynaklarıyla ilgili yaklaşık 30 sektörde 200’den fazla bilim adamıyla çalışmalar, fizibiliteler ve etütler yapıldı. Bu çalışmalar ve raporlar sonucunda biz bunları konuşuyoruz. Bu güzergah o çalışmalar sonunda tespit edildi” dedi.
Yapılacak 3 yeni barajla birlikte Sazlıdere’den kaybedilecek su rezervinin daha fazlasını İstanbul’a kazandıracaklarını anlatan Bakan Karaismailoğlu, herhangi bir su eksikliği yaşanmayacağının altını çizdi.
“İşin uzmanları, bilim adamları bunun depreme hiçbir etkisi olmayacağına dair noktayı koydu”
Kanal İstanbul üzerinden yapılan “deprem tetikleme” tartışmalarıyla ilgili olarak Karaismailoğlu, “Kanalın derinliği 20,75 metre. Hemen yakınımızda Vezneciler metro istasyonu var 60 metre derinlikte. Bağcılar’da da metro istasyonu var o da yaklaşık 60 metre derinlikte. O zaman metrolar da yapılmasaydı. Yani binlerce metre aşağıdaki bir hareket ile Kanal İstanbul arasında bağlantı kurulması abesle iştigal. Zaten işin uzmanları, bilim adamları bunun depreme hiçbir etkisi olmayacağına dair noktayı koydu” değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve savunma alanlarına ilişkin sıkıntı oluşturmayacağını dile getirdi.
Kanal İstanbul 6 yıl içerisinde tamamlanacak
Kanal İstanbul’a bu yıl başlayıp 6 yıl içerisinde, bir yıl hazırlık, 5 yıl da imalat olarak bitirmeyi hedeflediklerini belirten Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un finansmanına ve projeyle ilgilenen ülkelere ilişkin şöyle konuştu:
“Buradaki 15 milyar dolar olarak söylediğimiz finansın genel bütçeye yük olmaması için alternatif gelir getirici işlerin planlamasını da bir taraftan yapıyoruz. Burada önemli ölçüde gemi geçişlerinden ciddi bir gelir sağlanacak. Başlıca ana gelir kalemi bu olacak zaten. Bunun dışında burada, özellikle Karadeniz kıyısında, çok önemli liman yatırımları olacak. Kanal İstanbul yatırımından sonra çok ciddi bir şekilde yine burada bir liman imalatçısı olacak. Yine buna alternatif Karadeniz’de yapacağımız limanlardan da ciddi gelir kaynakları gelecek. Ayrıca Kanal İstanbul rezerv alanı içerisinde yapacağımız gelir getirecek işler, yat limanları… Kendi ekosistemini üretecek bir Kanal İstanbul üretmeye çalışıyoruz. Buradaki gelir getirici işlerle birlikte hem kendi yapım finansmanını karşılayacak hem de daha sonra ülkemize gelir getirici çok önemli bir yatırım olacak. Dünya üzerindeki böyle büyük projede büyük bütün altyapı firmaları olmak istiyor. Onlar da bizlerle gelip proje hakkında bilgi alıp yine finans ve yapım çalışmalarına hazırlanıyorlar. Süveyş Kanalı’nı ve diğer kanalları yapan dünyanın en büyük altyapı firmalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor.”
Bakan Karaismailoğlu, ayrıca Kanal İstanbul’un kendisini 12 yıl içinde finanse edeceğini söyledi.